Arşiv

Posts Tagged ‘general’

Orduevinde sakal ve başörtüsü yasağı

İlk sinyal Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’dan geldi…

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı sosyal tesislerden yararlanan askerler arasında rütbe farkından kaynaklanan kast sisteminin kaldırılmasından sonra, sakal ve başörtüsü yasağının da kaldırılması yolunda ilk sinyal Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’dan geldi

Yılmaz, “Demokrasi adım adım ilerler” diyerek kapıyı araladı. TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yılmaz kast sistemi uygulamasının sona erdirilmesine ilişkin “Genelkurmay Başkanlığı’na teşekkür ediyoruz” dedi. Karardan önceden bilgili olduklarını söyledi. Bakan Yılmaz orduevleri ve askeri gazinolara sakallı ve başörtülü girişin yasak olduğunu hatırlatan bir gazetecinin “Bu yasağın da kaldırılması gündeme gelebilir mi” sorusuna “Demokrasi bir süreçtir, adım adım ilerler” diye yanıt verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nda sivilleşme çalışması olup olmadığı yolundaki bir başka soruyu yanıtlarken de, bu tür çalışmaların sürdüğünü belirten Yılmaz, “Sizin bildikleriniz var, bilmedikleriniz var” demekle yetindi. Milli Savunma Bakanı bu konudaki çalışmaların kamuoyuna henüz yansımadığını kaydetti…
HABERNAME

TSK’da bir devir sona eriyor

TSK’da bir devir daha sona eriyor…

Bir süredir demokratik ülkelerde olduğu gibi sivillerin kontrolüne sokulan, atılan demokratikleşme adımlarıyla siyasete karışmasının önüne geçilen TSK; bu kez kendi içinde çok ciddi bir demokratikleşme adımı atıyor…

Yıllardır şikayet edilen ama yine yıllardır değişmeyen “orduevlerinde rütbe ve sınıf ayrımı” uygulaması son buluyor. TSK’ya ait sosyal tesislerdeki yemek salonlarında, kuaförlerde, plajlarda rütbe farkı ortadan kalkıyor. En basite indirgersek, “Subay Kuaförü,” “Üstubay Kuaförü,” “General Kuaförü” tabelaları iniyor!

AMAÇ: DAYANIŞMAYI ARTIRMAK

Habertürk, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in emri ve Genellkurmay II. Başkanı Org. Hulusi Akar imzasıyla ilgili birimlere gönderilen “Sosyal Tesislerin Kullanımı” konulu o yazıyı ele geçirdi.

İşte, Genekurmay Başkanlığı’ndan 16 Ocak 2012 tarihinde gönderilen ve “Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları arasındaki dayanışmayı artırmak, moral ve motivasyona katkıda bulunmak” amacıyla orduevleri, askeri gazinolar, sosyal tesisler ile TSK özel, özel/yerel ve kış eğitim merkezlerinde yapıldığı vurgulanan yeni düzenlemeleri içeren o belgede yazanlar:

1. Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları arasındaki dayanışmayı artırmak, moral ve motivasyona katkıda bulunmak maksadıyla; orduevleri, askeri gazinolar, sosyal tesisler ile TSK özel, özel/yerel ve kış eğitim merkezlerinde aşağıdaki düzenlemeler yapılacaktır.

a. Tesislerde genel kullanıma açık tüm yerlerde statüleri belirtilen (general, üstsubay, subay) bölümleme yapılmayacaktır.

b. Otel, oda, masa, koltuk grubu, asansör, plaj, yemek salonu, berber, kuaför, vb. Yerlerde statüleri gösteren her türlü yazıve işaret kaldırılacaktır.

c. Otel, lokanta vb. Kullanım alanlarından istifade etmek isteyen rütbe ve makam sahibi personel için rezervasyon yaptırılabilecektir.

ç. Özel misafirler, yabancı konuklar ve resmi toplantılar için ayrılan özel salonlar muhafaza edilecek, rütbe ve makam sahipleri ile yerli/yabancı misafirlere tahsis edilebilecektir.

2. Söz konusu uygulama ile personel arasındaki sevgi, saygı ve bağlılığın artırılmasına katkı sağlayacak sonuçlara ulaşılmasının, bu tesislerin kuruluşlarında oldukları Komutanlıkların ilgi ve yaklaşımına bağlı olduğu, bu konudaki en önemli görev ve sorumluluğun tesis yöneticilerinin üzerine düştüğü göz önünde tutulacaktır.

3. Orduevleri, askeri gazinolar, sosyal tesisler ve TSK özel, özel/yerel, yerel ve kış eğitim merkezlerinde statü farklılıklarının etkisinin en aza indirilerek tesislerden azami ölçüde yararlanılmasında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gelenek ve göreneklerine uygun tavır ve davranışta bulunmaları hususunda, personel ve aileleri gerekli hassasiyet, gösterecektir.

GENERAL VE TEĞMEN BİRLİKTE ÇAY İÇECEK

Bugüne kadar, subay orduevine giren bir subay, kıdem ve rütbesine göre ağırlanıyor, bölümlemeler de buna uygun yapılıyordu. Mesela bir üsteğmen, üstsubay yazılı bölümlere giremiyor ve generaller kendi salonlarına, lokantalarına sahip oluyordu. Hatta asansörleri bile farklı olabiliyor, üzerinde de o asansörün hangi rütbeden askere ait olduğu belirtiliyordu. Daha da ötesi, aynı farklılıklar eşler ve aile fertleri için de geçerliydi. Eş ve ailelerin faydalandığı kuaförler, plajlar bile statülere göre ayrılıyordu. Mesela yan yana bulunan üç bayan kuaförünün üzerlerinde “Subay Kuaförü,” “Üstubay Kuaförü,” “General Kuaförü” yazıyordu..

Sözkonusu yazıyla işte bütün bu ayrımlar ortadan kalkıyor. Rütbe ayrımlarını belirten her türlü yazı ve tabelalar siliniyor. Bu, orgeneral ve teğmenin artık aynı masada yemek yiyeceği, çay içeceği anlamına geliyor.

KİMLER FAYDALANABİLİYOR?

Orduevleri, askeri gazinolar ve sosyal tesislere ilişkin 20 Ağustos 2000 tarihinde yayınlanan yönetmeliğin 3. bölüm, 10. maddesinde sözkonusu yerlerden kimlerin faydalanabileceği ise şöyle belirtiliyor:

Madde 10- Ordu evleri, askerî gazinolar ve sosyal tesislerden;

a) Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup subay, astsubay ve emeklileri ile bunların bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri,

b) Muvazzaf veya emekli personelin, sağlık fişini kullanma hakkını kaybeden çocukları ve bunlardan evli olanların eşleri (gelin-damat) ile bakmakla yükümlü olunmayan baba ve annelerinden, günü birlik kart verilenler,

c) Tanınmış kişilerden oldukları için, 6/9/1961 tarihli ve 10889 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliğinin 31/3/1972 tarihli ve 14145 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan değişik 664 üncü maddesi hükümlerine göre garnizon komutanlıklarınca kart verilenler,

d) 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askerî Memurlar Kanununa tâbi yedek subaylar, faydalanır.

Kategoriler:ADALET, ASDER, hukuk, tsk Etiketler:, , , ,

Genelkurmay’ın açıklamadığı rakam

Bedelli askerliğin 30 yaşın altına düşmemesinde, Genelkurmay’ın ayrıntılarını vermediği sayısal bir dökümün etkili olduğunu biliyor muydunuz?

Bedelli askerlikte yaşın 30 olarak açıklanması, bedelli bekleyen 25-30 yaş grubu arasındaki gençlerde büyük bir hayal kırıklığı oluşturdu.

Daha önce çıkan 3 bedelli yasasında yaş grubu da bu kadar yüksek değildi, ödenmesi gereken bedelde…

Başbakan Erdoğan’ın bedelli konusunda  kamuoyu beklentilerini karşılayacak bir açıklama yapmamış olması, hatta yaş olarak 30’u, bedel olarak da bu hakkı kazananların yüzde 60-70’inin ödemesi mümkün olmayan 30 Bin TL’yi baz almasının nedenlerini kamuoyu doğal olarak merak ediyor.

Kamuoyunun bir bölümünün inancına göre Genelkurmay Hükümeti yanıltıyor.

Genelkurmay Başkanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) personel açısından sayısal dökümüyle ilgili önceki gün yaptığı açıklamayla bir ilke imza attı.

Fakat bu açıklamada herkesin merak ettiği bir detay yer almadı.

Halbuki bu ayrıntı, bedelli askerlikte yaşın neden 30, bedelin ise adeta, bu rakamı pek çoğu ödeyemesinler ki, tıpış tıpış kışlanın yolunu tutmak zorunda kalsınlar şeklinde belirlenmiş olmasının bir çeşit izahı şeklindeydi.

Önceki gün Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, TSK bünyesinde görevli uzman personel, yükümlü asker ve sivil personelin toplam sayısı 720 bin kişi.

Bu rakam içinde erbaş ve erlerin sayısı 458 Bin 368.

Oldukça büyük bir rakam.

Üstelik kamuoyunda askerlik denilince akla gelen kesim de bunlar…

Şöyle bir hesap yaptığınızda er ve erbaş başına 1,57 oranında diğer askeri personel düşüyor.

Keşke bunlar da açıklansaydı…

Genelkurmay’ın açıklamasında yer almayan en önemli ayrıntı, 458 Bin 368 askerin ne kadarının doğrudan askerlik mesleğiyle ilgili işlerde görevlendirildikleri…

Açıklamada keşke bu ayrıntılar da yer alsaydı.

Ne kadarının patates soğan soyduğu, ne kadarının orduevlerinde subaylara hizmet ettiği…

Ne kadarının Silivri’den kameralara yansıdığı gibi emekli subayların ayakkabılarını sildiği… (İzleyiniz)

Geçtiğimiz yıl 26 Ekim’de Star gazetesinin bir haberi, ‘Bir ordu’ çay servisi yapıyor şeklindeydi.

Haberde, “Askerlik süresi ve bedelli ile ilgili çalışmalar ve tartışmalar sürerken TSK’ya ait sosyal tesislerde hizmetli er olarak görevlendirilen askerlerin sayısının 65 bini aştığı belirtildi. Bu rakama askeri lojmanlarda görevlendirilen hizmet erleri dahil değil” deniliyordu.

Haberin devamında ise; “Muharip görevler üstlenmeyen, silahlı ve fiziki eğitim yapmayan bu erler işçi sayılabilecek statüde 500 tesiste görev yapıyor. Sosyal Hizmet Tesisleri olarak anılan tesisler; Orduevi, Tatil Kampı, Havuzlu ve restoranlı tesisler, subay ve astsubay restoranları ve Gazino’dan oluşuyor. Bu tesislerde erler, rütbeli personele hizmet sunuyor. Ayrıca Lojmanlarda da az sayıda er bu tip işlerde istihdam ediliyor” şeklinde ayrıntılar aktarılıyordu.

TSK’nın personel sayısına ilişkin sayısal dökümlerin de yer aldığı haberde verilen rakamlar Genelkurmay’ın son açıkladığı rakamlarla büyük ölçüde örtüşüyor ve şu tespitte bulunuluyordu; “TSK’nın maaş ödediği personel sayısı yaklaşık 270 bin. Dünyanın pekçok büyük ülkesinin ordusundan bile fazla…”

Başbakan Erdoğan bedelli konusunda dün partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, “Ön gördüğümüz yaş sınırıyla asla güvenliğimizle ilgili zaafiyete izin vermiyoruz. Asker ihtiyacımızla ilgili sınırı aşmıyoruz” dedi.

Silah altında 458 Bin 368 asker olmasına rağmen, sürmekte olduğu iddia edilen asker ihtiyacının gerçekte ülke güvenliğiyle doğrudan ilgili olan alanlarda mı, yoksa ‘Bir ordu’ çay servisi yapıyor şeklinde geçtiğimiz yıl Star’a da manşet olduğu haliyle daha çok askerlikle doğrudan alakalı olmayan hizmet alanlarıyla ilgili mi olduğu hususu da açıklığa kavuşturulmalıdır. 458 Bin 368 askerin nerelerde istihdam edildiği çok daha açık ortaya konulmalıdır.

Görev yaptıkları dönemlerde ülkenin geleceği ile ilgili ciddi siyasi kararlar alan ve her daim göz önünde olan bakanlar daha sonrasında ciddi bir koruma çemberinde olmazlarken, kamuoyunun pek çoğunun ismini bile bilmediği emekli generallere Mehmetçik tahsis edilmesi kamuoyu tarafından sorgulanmaktadır.

Bu anlayış sürerse ülkenin nüfusu 100 Milyon, asker sayısı da 1 Milyon da olsa asker ihtiyacı bitmez.

Yazık oluyor en verimli çağında ülkenin evlatlarına… Hayatın içinden koparılıp alınıyorlar. Elleri silah tutmayı öğrenemeden çatışmaya sürülüyorlar.

Kaymakamlığa ara verip askere gidenler, doktorasına, doçentliğine ara verip kışlanın yolunu tutan akademisyenler, çay çorba işiyle uğraşıyorlar. İşini düzenini, evini barkını kurmuş insanlar 30’lu yaşlarında askerliğe icbar ediliyorlar. Bedelini ödeyemeyenler de kışla yoluna revan oluyorlar.

Bakalım bu çarpık askeri sisteme kökten neşter vuracak siyasi iktidarları ne zaman görecek ülke…

Profesyonel orduya ne zaman geçeceğiz…

Prof. Dr. Osman Özsoy – Haber 7
http://www.osmanozsoy.com.tr

Firar eden general Rusya’ya kaçtı!

İnternet andıcı davasında hakkında yakalama kararı bulunan Tümgeneral Bakıcı, izne ayrılarak ortadan kayboldu.

Alper Sancar’ın haberi

İnternet andıcı davası sanığı Tümgeneral Mustafa Bakıcı’nın firar ettiği ortaya çıktı.

Bakıcı, firar etmeden önce eşine Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) emekliliğini talep eden bir dilekçe bıraktı ve bu talep eşi tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na iletildi.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Adli Müşavirliği’nin, bu talebin işleme konulmasının hukuki sorumluluklar getirdiği uyarısında bulunduğu belirtildi. 12 Eylül 2011 tarihinde gelen talep buna rağmen 20 Eylül 2011’de kabul edildi. Kuzey Irak üzerinden Rusya’ya kaçtığı öne sürülen Bakıcı’nın, internet andıcı belgesinde tuğgeneral rütbesi ile Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanvekili olarak imzası bulunuyor. Bakıcı hükümeti yıkma eylemi içinde bulunmanın yanı sıra “delil karartmakla” suçlanıyor.

Şırnak’ta 23. Sınır Tümen Komutanlığı görevinde bulunan Mustafa Bakıcı, Ağustos 2011 Yüksek Askeri Şura’sında tümgeneralliğe terfi etti. Hakkındaki iddialar nedeniyle pasif bir görev olarak tanımlanan Kara Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkan Yardımcılığı’na atandı. İnternet Andıcı iddianamesinin açıklanması ile birlikte, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık durumuna düşen Bakıcı hakkında yakalama kararı verdi. Karara itiraz eden Bakıcı, bir süre sonra GATA’ya yatırıldı ve 26 Ağustos tarihinde taburcu oldu.

Bir hafta istirahat raporu alan Bakıcı, Kara Kuvvetleri’ndeki görevine başladı ancak kısa süre sonra bir aylık izin dilekçesi verdi. Hakkında yakalama kararı olan bir komutanın izne ayrılması ve bunun onaylanması tartışma konusu oldu. Konu Genelkurmay Başkanlığı’na intikal etti. Kendisinden teslim olması istendi ancak bu uyarılara karşı Bakıcı, 12 Eylül 2001 tarihinde eşi aracılığıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na emeklilik dilekçesi gönderdi. Bakıcı’nın emeklilik talebini hukuki olarak değerlendiren Kara Kuvvetleri Adli Müşavirliği, bu talebin uygun olmadığını ve kabul edilmesinin sakıncalı bir duruma neden olacağını şu sözlerle dile getirdi:

“K.K.K.’lığında göreve başladığı esnada hakkında çıkarılan yakalama kararı gereği yakalanarak adli makamlara teslim edilmiş olması gerektiği, bunun yapılmadığı gibi bazı merciler tarafından kendisine izin verildiği ve emeklilik işlemleri yapıldığı, bu durumun süreçte görev alan makamları sorumlu konuma düşüreceği…” Bu uyarılara rağmen Bakıcı’nın emeklilik işlemi 20 Eylül tarihinde onaylandı. Bakıcı, kendisinden haber alınamaması ve ailesinin yerini bilmediklerini ifade etmeleri üzerine firari duruma düştü ve sınır kapılarına bildirildi. İnterpol aracığıyla yapılan incelemede Tümgeneral Bakıcı’nın Kuzey Irak üzerinden Rusya’ya kaçtığı belirlendi. Yapılan istihbarat sonucunda Bakıcı’nın bankalarda bulunan yaklaşık 300 bin TL’yi de beraberinde götürdüğü öğrenildi.

Firari sayısı 4 oldu

Tümgeneral Bakıcı’nın firari duruma düşmesi ile birlikte Ergenekon, Balyoz ve İnternet Andıcı Davaları çerçevesinde firari duruma düşen şüpheli sayısı 4’e yükseldi. Ergenekon sanıklarından Yeditepe Üniversitesi’nin sahibi ve İstek Vakfı’nın kurucusu Bedreddin Dalan, AK Parti eski Milletvekili Turhan Çömez ve Çağdaş Eğitim Vakfı Genel Başkanı Gülseven Yaşer firari durumda. Halen tutuklu olan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz de firardayken Ankara 100. Yıl Hastanesi’nde yakalanmıştı.

SABAH

Kategoriler:ASDER, hukuk, tsk Etiketler:, , , ,