Arşiv

Posts Tagged ‘ŞAHİNKAYA’

YARGILANDIK NETEKİM!

Böyle olacağı belliydi.

Hele son zamanlarda yaşananlar; demokrasi ve insan hakları adına gelinen seviyeden sonra, elbette bu işin  sonu bize kadar uzanacak ve elbette biz de yargı karşısına çıkacaktık.

Netekim, oldu!

Yargılanıyoruz işte.

Ama kabahat “Çeto”da! Beceremedi kardeşim. “Bir”ler böyle mi yaptı? Onlar becerdi. Biz de becermiştik.

Kan gövdeyi götürüyordu. Halk yeter diyordu. Biz biraz daha bekledik. Sıkıyönetimde bile kanı durduramamıştık. İyice olgunlaşsın diye bekledik. İyice olgunlaştı. Cumhurbaşkanı da seçememişlerdi. Baktık olacağı yok. El koyduk. Bu çocuk oyuncağı mı kardeşim? Yıllarca hazırlanmıştık. Çeto bizi örnek almış güya. Olur mu kardeşim? Yüzüne gözüne bulaştırdı. O nasıl seminer öyle yahu. Yakalanmasaydı. Adam gibi yapsaydı darbesini biz de yargılanmayacaktık şimdi. Bak zararı bize de dokundu. Bu yaşta yargılanıyoruz. Ben tuvalete gidemiyorum yahu. Nasıl gidecem şimdi mahkemeye?

Nerde kalmıştık? Ha şeyde; halk kamplara bölünmüştü. Yani böldürülmüştü. Olgunlaşsın diye işte… Yani ona bir silah buna bir silah. Oraya bomba, buraya bomba falan filan…

Harp Okulları da bölünmüştü. Biz bilmiyor muyuz sanki? Birileri “Aldırma Gönül” söyler. Diğerleri “Çırpınırdı Karadeniz” Hepsini tanıyoruz. Hiç müdahale etmedik. Bekledik. Yediler birbirlerini. Yani yedirdik…

Tek tek plan yaptık. Tek tek fişledik. Binlerce insan. Parlamenterinden sanatçısına kadar, hepsini fişledik. Öğretmen möğretmen bunlar vatan haini… Satmışlar vatanı… Hepsini topladık içeri… Kaçan, dışarı kaçtı.

Bu vatan kimin kardeşim. Sivil hiç vatanını düşünür mü? Onların hepsi potansiyel tehlike…

Biz eşit davrandık; bir tane sağdan astık bir tane soldan…

Yahu asmayıp da besleyecek miydik?

Bu gün olsa gene yaparım ben darbemi. Ah Çeto ah! Sen bizi bu hale düşürdün.

N’oldu? Yargılanıyoruz işte.

Kardeşim; artık hükümet güçlü. Memlekette istikrar var. Teknoloji had safhada… Takır takır Cumhurbaşkanı seçiyorlar. Ne kadar Bizans oyunu varsa hepsini darmaduman ettiler. Hem de muktedirler. Senin nene darbe planlamak? Otur oturduğun yerde, askerliğini yap. İşte; aldırdın bütün adamlarını içeri, kuzu kuzu yargılatıyorsun şimdi…

İyi de ucu bize de dokundu. Bak bizi de yargılamaya başladılar.

Bütün mazlumlar ayaklandı. Hepsi bir oldu. Sağcısı solcusu birleşti. Alevi, Sünni, Kürt, Türk görüyon mu? Ne kadar işkence yaptığımız adam varsa üstümüze geliyorlar. Nurettin, Nejat’la Sedat gitti kurtuldular. Tahsin’le biz ayvayı yedik. Bunlar bizde itibar mitibar bırakmaz şimdi.

Altmıştan bize gelinceye kadar hepimiz vazifemizi gayet güzel yaptık. Sivil zevatı kıpırdatmadık. Yan bakana dik baktık. Yamulanı muhtıraladık. 28 Şubat da iyiydi. Post most hükümeti gönderdi ya. Kararları da imzalattılar. Zorunlu eğitimi sekiz yıla da çıkarttılar. Zaten amaç imam hatiplerdi. Canına okudular… Ama çeto perişan etti. Yakayı ele verdi. Bilmiyor musun kardeşim. Tökezledin mi işin bitti demektir. Bak yaptığımız ne kadar rezillik varsa hepsini teker teker düzeltiyorlar. Bir de İç Hizmet kanununun 35. maddesini de değiştirirler ve Genelkurmayı da Milli Savunma Bakanlığına bağlarlar, hele bir de ASDER’in önerdiği gibi Kuvvet Komutanlarını da Genelkurmaydan alır doğrudan Milli Savunma Bakanlığına bağlarlarsa sittin sene darbe yapamayız artık.

Bitti kardeşim bitti.

Memlekete gerçek demokrasi geliyor. Gerçek insan hakları, gerçek inanç ve fikir hürriyeti geliyor.

Millet hakkına, hukukuna sahip çıkıyor artık. Bunlar yeni anayasayı da yapacaklar.

Asker kışlaya, biz de mahkemeye…

Yargılanmaya netekim!  

04 Nisan 2012–12 Eylül Darbesi Yargılanmaya Başladı

                                                  Gürcan Onat

Evren’in Ömründen 10 Yıl Gitmiş !

Gözaltılar, idamlar, açlık grevleri, fişlemeler, sürgünler, yasaklar, yakılan kitaplar, işkenceler, intiharlar korkutmadı da Kenan Paşa’yı, 12 soru canından bezdirmiş netekim…

Metin Çetingüleç/ Takvim

‘İfade verdiğim gün ömrümden 10 yıl gitti’

12 Eylül darbesini yapanlarla ilgili yargı yolu açıldıktan sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, 6 Haziran’da Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen’e ifade vermişti.

Evren’e 12 soru yöneltildi.
Yaklaşık 2,5 saat süren sorgulama Evren’in Ankara Merkez Orduevi kampusundaki lojmanında gerçekleştirildi.

Peki daha sonra ne oldu?
Evren, kendisini ziyarete gelen yakınlarına ifade sırasında ne hissettiğini anlattı.
Sözleri içerisinde bir cümle var ki, Evren’in içinde duygularını özetlemeye yetiyor:
“Ölsem daha iyiydi.”

***

Dahası var:
Darbe sonrasında Cumhurbaşkanlığı da yapan Kenan Evren, savcıya ifade vermek zorunda kalmasını “Bu günleri göreceğime ölsem daha iyiydi. O gün ömrümden ömür gitti. En az 10 yıl yaşlandım” diyerek değerlendirdi.

***

İfade almaya gelen savcının kendisine çok saygılı davrandığını, sorgu boyunca ceketinin düğmesini dahi açmadığını ve sürekli “Sayın Cumhurbaşkanım” diye hitap ettiğini belirten Evren, savcıya çay ikram etmek istediğini, onu dahi “görev başındayız” diyerek kabul etmediğini söyledi.

Evren, savcıya yaptığı savunmanın benzerini yakın dostlarına da aktardı: “O dönemde kan gövdeyi götürüyordu. Kurumlar çalışmıyordu. Biz de yetkimizi kullanarak çalışmayan yönetime el koyduk. Bunu ülkemizin selameti için yaptık.”

***

Peki gerçekten ülkeye selamet geldi mi?
İnsanlar huzur buldu mu?

Darbeden sonra yüz binlerce insan büyük acılar yaşadı.
12 Eylül mağdurları ve yakınları o döneme ait belge bilgi ve fotoğrafları birçok şehirde kurulan gezici Utanç Müzesi’nde sergiledi.

O müzede yaşanan acıların rakamları da yer alıyordu:

-650 bin gözaltı.

– 517 idam cezası.

– Bazıları çocuk yaşta 49 idam.

– Cezaevlerindeki açlık grevlerinde ölen 14 genç.

– Fişlenen 1 milyon 683 bin kişi.

– Yurt dışında yaşamak zorunda kalan 30 bin kişi.

– Sürgün edilen öğretim üyeleri, öğretmenler, memurlar…

– Yasaklanan, yakılan kitaplar, filmler, susturulan, hapse atılan, öldürülen gazeteciler.

– Gözaltında ve cezaevlerinde işkence sonucu öldürülen veya intihar eden yüzlerce insan…

***

Evren daha önce de 12 Eylül yöneticilerine yargı yolunu açan Anayasa değişikliği referandumda kabul edilirse “intihar ederim” demişti.

Değişiklik kabul edildi.
Evren Paşa 94 yaşında. “Vatandaşlarımın duasıyla yaşıyorum” diyor!

Metin ÇETİNGÜLEÇ – TAKVİM

Savcıdan Şahinkaya’ya: Amerika’ya darbe için icazet almaya mı gittiniz?

MUTLU ÖZAY, EYÜP KARA – 09.06.2011 Kenan Evren’in ardından 12 Eylül darbesinin ikinci adamı Tahsin Şahinkaya’nın da (86) ifadesi alındı. Şahinkaya’nın tedavi gördüğü GATA’ya giden savcı, 12 soru yöneltti.En dikkat çekici olanı, darbeden hemen önce yapılan ABD ziyaretiyle ilgiliydi. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı, Amerika’dan 11 Eylül 1980’de yani darbeden bir gün önce dönmüştü. Savcı, ziyareti hatırlattıktan sonra ‘seyahatin darbeye icazet alınmak için mi gerçekleştirildiğini’ sordu. Şahinkaya ise programın NATO tarafından daha önceden tespit edildiğini, ‘icazet ya da bilgilendirme’ gibi bir girişim olmadığını söyledi.

Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen tarafından yürütülen ’12 Eylül darbesi’ hakkında açılan soruşturma kapsamında Şahinkaya’nın ifadesini almak üzere dün sabah GATA Haydarpaşa Hastanesi’ne geldi. Başsavcı Seçen, yaklaşık bir buçuk saat süren ifadenin ardından saat 12.00’de hastaneden ayrıldı. Şahinkaya’nın, sorgu sırasında Kenan Evren gibi darbeyi İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi çerçevesinde yaptıklarını ve pişman olmadığını söylediği öğrenildi.

Çıkışta gazetecilere bilgi veren Tahsin Şahinkaya’nın avukatı Ömer Nihat Özgün, Ankara’da ifadesi alınan Kenan Evren’e sorulan soruların müvekkiline de yöneltildiğini aktardı. Müvekkilinin çok rahat bir şekilde bütün soruları cevaplandırdığını belirten avukat Özgün, “Toplam 6 sayfa süren bir ifade alındı. Bundan sonra ikinci süreç başlayacak. Bu süreçte cumhuriyet başsavcılığı ya dava açacak ya da takipsizlik kararı verecek.” dedi. Şahinkaya ile Evren’in verdiği ifadelerin benzer nitelikte olduğunu vurgulayan Özgün, “Yani kısaca bu hareketi yapmaktan pişman olmadığını söyledi. Savcıya, sağlık sorunları sebebiyle yattığı hastaneye geldiği için teşekkür etti. Çok düzgün ve rahat bir ortamda ifade alındı.” diye konuştu.

Özgün’ün verdiği bilgiye göre Başsavcı Vekili, Şahinkaya’ya darbeden 1 gün önce Amerika’dan dönmesini de hatırlattı. Avukat Ömer Nihat Özgün, Tahsin Şahinkaya’nın bu soruya verdiği cevabı şöyle anlattı: “Kendisi bu seyahatin daha önce NATO tarafından düzenlenen, Amerika’ya gidilen bir gezi olduğunu, hatta gitmek istemediğini; ancak dönemin Genelkurmay Başkanı’nın ‘git ama 11’inde dön’ dediğini söyledi. Eşinin rahatsızlığını bahane ederek de bu tarihte döndüğünü aktardı. Kesinlikle Amerika’dan icazet almak ya da bilgilendirmek gibi bir olayın olmadığını dile getirdi.” Bu konuya Şahinkaya’nın anılarında da yer verildiğini hatırlatırken, “Dönmeden önce Amerika Genelkurmay başkanı ile kahvaltı yaptığını, ona herhangi bir şey bildirmediğini, 12 Eylül’de Amerika Genelkurmay başkanına ‘Türkiye’de askerler yönetime el koydu’ denildiğinde kendisinin ‘Daha dün sabah beraber kahvaltı yaptık. Niye bana söylemedi?’ şeklindeki ifadesini de bir anı olarak anlattı.” açıklamasını yaptı. Avukat Özgün kendi kanaatine göre soruşturmanın bugünden itibaren bittiğini ve sorulan sorularla ilgili konsey üyelerinin yargılanmasının mümkün olmadığını iddia etti. Özgün, 761 sayılı Ceza Kanunu’na göre dava ve ceza zamanaşımının dolduğunu öne sürerek, 82 Anayasası’nın 15. maddesinin de bir af niteliğini taşıdığını kaydetti.

Başsavcı protokol kapısından girdi

Tahsin Şahinkaya’nın ifadesini almak üzere GATA Haydarpaşa Hastanesi’ne gelen İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Seçen, saat 10.00 sularında ‘1 No’lu Kapı’ olarak bilinen ve protokolün kullandığı kapıdan giriş yaptı. Buradan ana kapıya yönlendirilen Seçen ve korumalarının bulunduğu araçlar, hastane bahçesinden nizamiyeye geçti. Burada kadın bir subay tarafından karşılaşan Seçen, tokalaştığı subayla birlikte aracına binerek Şahinkaya’nın tedavi gördüğü bölüme gitti.

KAYNAK : ZAMAN

Kategoriler:ASDER, hukuk, tsk Etiketler:, ,